Sevabı sadece Allah katında olan oruç ibadetinin feyz ve bereketini yaşatan Ramazan ayındayız.
Dünden bugüne baktığımızda mü’minler Ramazan ayını hep dolu dolu geçirmeye gayret göstermişlerdir. Bugün de aynı gayret içindeyiz elhamdülillah.
Kur’an ayı olan Ramazan’da hafızlar güzel sesleriyle mukabeleler okurken, hattatlar da kalemlerinden ayetleri yazmaya gayret ederler. Osmanlı döneminde bilhassa Mushaf yazma gayreti çoktu. Zamanımıza kadar azalmış olsa da bugün de mushaf yazma gayretinde olan hat üstadlarımız var.
Osmanlı hattatlarından gerçek yaşanmış bir kıssayı sizlerle paylaşmak isterim.
Osmanlı son dönem meşhur hattatlardan Hattat Yahya Hilmi efendi hac vazifesini düşündüğü sırada annesi de de hacca gitmek niyetinde olduğunu söyler. Bunun üzerine Yahya Hilmi efendi Ramazan ayının başında her gün bir cüz yazmaya başlar ve nihayet Ramazan ayının son gününde mushafı bitirmeye muvaffak olur.
Annesi ise bu Mushaf-ı şerifi alır ve varlıklı bir aileye götürüp bir miktar altın karşılığında verir. O aldığı para ile de Yahya Hilmi efendi annesini hacca götürür.
Bu olayı Yahya Hilmi efendi arkadaşı Reisül Hattatin Kamil Akdik efendiye anlatmıştır. (1)
Bu olay üzerinde biraz durmak isterim.
Hattat Yahya Hilmi Efendiye ait bir kıta
İnsan hayırlı ve güzel bir niyet ile Allah’ın rızasını kazanmak için bir işe başlarsa. Allah o kimseyi yarı yolda bırakmaz. Burada Al-i İmran suresindeki şu ayeti hatırlayalım;
‘’ Eğer Allah size yardım ederse, size galip olacak kimse yoktur.’’
Bu ayetin tefsiri ve açıklamaları farklı farklı olabilir ama yaşadığımız hayat içinde de bu durumları tecrübe edebiliriz.
İnsan Allah’ın rızasını gaye edinerek çaba sarfederse Allah o kimseye kolaylıklar sağlar ve o insan belki de hiç farkında olamadan yaptığı işte muvaffak olur. Elbette bu durumda da şükür gerekir ve Allah’ın bize verdiği nimetlere kendi cinsinden şükretmek lazımdır.
Kişi sahip olduğu yeteneklerinin ve bilhassa Kur’an sanatı olan hat sanatını icra ediyorsa, bunun şükrü de yapmalıdır. Hat sanatında şükür; öğrendiği bu sanatı insanlara aktarmak, yeri geldiğinde bir eseri vakfetmek ve bu yolun muhafazasını sağlamaktır.
Osmanlı hat üstadlarından günümüze kadar baktığımızda hat üstadları bu konular üzerinde çok hassas durmuşlardır.
Son olarak hocamında bana öğrettiği şu dua ile yazıya nihayet verelim.
‘’ Ey Rabbim benim kalemimi istediğin yöne doğru çevir.’’
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
İslam Kaya
RAMAZAN AYINDA MUSHAF YAZAN HATTAT
RAMAZAN AYINDA MUSHAF YAZAN HATTAT
Sevabı sadece Allah katında olan oruç ibadetinin feyz ve bereketini yaşatan Ramazan ayındayız.
Dünden bugüne baktığımızda mü’minler Ramazan ayını hep dolu dolu geçirmeye gayret göstermişlerdir. Bugün de aynı gayret içindeyiz elhamdülillah.
Kur’an ayı olan Ramazan’da hafızlar güzel sesleriyle mukabeleler okurken, hattatlar da kalemlerinden ayetleri yazmaya gayret ederler. Osmanlı döneminde bilhassa Mushaf yazma gayreti çoktu. Zamanımıza kadar azalmış olsa da bugün de mushaf yazma gayretinde olan hat üstadlarımız var.
Osmanlı hattatlarından gerçek yaşanmış bir kıssayı sizlerle paylaşmak isterim.
Osmanlı son dönem meşhur hattatlardan Hattat Yahya Hilmi efendi hac vazifesini düşündüğü sırada annesi de de hacca gitmek niyetinde olduğunu söyler. Bunun üzerine Yahya Hilmi efendi Ramazan ayının başında her gün bir cüz yazmaya başlar ve nihayet Ramazan ayının son gününde mushafı bitirmeye muvaffak olur.
Annesi ise bu Mushaf-ı şerifi alır ve varlıklı bir aileye götürüp bir miktar altın karşılığında verir. O aldığı para ile de Yahya Hilmi efendi annesini hacca götürür.
Bu olayı Yahya Hilmi efendi arkadaşı Reisül Hattatin Kamil Akdik efendiye anlatmıştır. (1)
Bu olay üzerinde biraz durmak isterim.
Hattat Yahya Hilmi Efendiye ait bir kıta
İnsan hayırlı ve güzel bir niyet ile Allah’ın rızasını kazanmak için bir işe başlarsa. Allah o kimseyi yarı yolda bırakmaz. Burada Al-i İmran suresindeki şu ayeti hatırlayalım;
‘’ Eğer Allah size yardım ederse, size galip olacak kimse yoktur.’’
Bu ayetin tefsiri ve açıklamaları farklı farklı olabilir ama yaşadığımız hayat içinde de bu durumları tecrübe edebiliriz.
İnsan Allah’ın rızasını gaye edinerek çaba sarfederse Allah o kimseye kolaylıklar sağlar ve o insan belki de hiç farkında olamadan yaptığı işte muvaffak olur. Elbette bu durumda da şükür gerekir ve Allah’ın bize verdiği nimetlere kendi cinsinden şükretmek lazımdır.
Kişi sahip olduğu yeteneklerinin ve bilhassa Kur’an sanatı olan hat sanatını icra ediyorsa, bunun şükrü de yapmalıdır. Hat sanatında şükür; öğrendiği bu sanatı insanlara aktarmak, yeri geldiğinde bir eseri vakfetmek ve bu yolun muhafazasını sağlamaktır.
Osmanlı hat üstadlarından günümüze kadar baktığımızda hat üstadları bu konular üzerinde çok hassas durmuşlardır.
Son olarak hocamında bana öğrettiği şu dua ile yazıya nihayet verelim.
‘’ Ey Rabbim benim kalemimi istediğin yöne doğru çevir.’’
Amin
İslam Kaya
Mart 2025
(1) Güzeli Bulmak Hattatların Hali - Ahmet Efe