Osmanlı döneminden günümüze kalan önemli kültür, tarih, medeniyet mirasları ve buraya yazmadığımız daha nice değerler var. Bizlerinde bu mirasa en güzel şekilde sahip çıkması gerekiyor. Öyle bir dönemden bahsediyoruz ki her ayrıntısında bir incelik var.
Haber Giriş Tarihi: 12.03.2024 14:41
Haber Güncellenme Tarihi: 12.03.2024 14:54
Kaynak:
Haber Merkezi
KAPI TOKMAĞININ ARKASINDAKİ İNCELİK
Osmanlı döneminden günümüze kalan önemli kültür, tarih, medeniyet mirasları ve buraya yazmadığımız daha nice değerler var. Bizlerinde bu mirasa en güzel şekilde sahip çıkması gerekiyor. Öyle bir dönemden bahsediyoruz ki her ayrıntısında bir incelik var. Bu zarafeti kapı tokmaklarında bile görüyoruz.
Osmanlı döneminde manasız hiçbir şey yok denilebilir. Yaptıkları her şeyde derin ve şaşırtıcı anlamlar gizli. Öyle ki kapı tokmakları da bunlardan bir tanesi idi…
Osmanlı döneminde kapı tokmakları iki çeşitti; biri ince ses çıkaran, diğeri kalın ses çıkaran tokmaktı.
Peki bu ince-kalın ses ayrımı ne içindi?
Kalın ses çıkaran, kapının sağında olan tokmak beyefendiler için; ince ses çıkaran ve kapının solunda diğer tokmağa göre biraz daha süslü olan tokmak ise hanımefendiler içindi. Kapıda bekleyen bir hanımefendi ise ev sahiplerinden de bir hanımefendi açardı kapıyı. Aynı şekilde kapıyı çalan bir beyefendi ise ev sahiplerinden de bir beyefendi açardı kapıyı.
Tabii bu tokmakların özellikleri sadece bununla bitmiyordu. Ev sahibi bir yere gittiğinde ziyaretine gelenlere ‘evde yokum’ mesajını vermek için kapı tokmağına bir ip asardı. Bu ipin uzunluğu ev sahibinin gittiği yerin mesafesini belirtmek içindi. Kısa ip asılmışa gittiği mesafenin yakın bir yer olduğu anlamına gelir, eğer ipin ucuna düğüm atılmışsa ev sahibinin uzun bir süre gelmeyeceğinin mesajını verirdi. Ev sahibinin ziyaretine gelenler ise eğer yakın bir yerden gelmişlerse ipin üst kısmına, uzaktan geliyorlarsa da alt kısmına düğüm atarlardı. Eğer şehir dışında bir yerden geliyorlarsa ipe halkalı düğüm atarlardı.
Bahsettiğimiz bu kapı tokmaklarını sıradan bir kapı zili olarak düşünmeyelim. İnsanlar arasındaki karşılıklı nezaketin, muhabbetin, sevginin vs artmasına küçük bir vesile...
Kapı tokmağı bunca güzelliğin arasından sadece bir tanesiydi. Tarihimizde bilinmeyi/öğrenilmeyi ve aktarılmayı bekleyen daha nice güzellikler saklı.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
KAPI TOKMAĞININ ARKASINDAKİ İNCELİK
Osmanlı döneminden günümüze kalan önemli kültür, tarih, medeniyet mirasları ve buraya yazmadığımız daha nice değerler var. Bizlerinde bu mirasa en güzel şekilde sahip çıkması gerekiyor. Öyle bir dönemden bahsediyoruz ki her ayrıntısında bir incelik var.
KAPI TOKMAĞININ ARKASINDAKİ İNCELİK
Osmanlı döneminden günümüze kalan önemli kültür, tarih, medeniyet mirasları ve buraya yazmadığımız daha nice değerler var. Bizlerinde bu mirasa en güzel şekilde sahip çıkması gerekiyor. Öyle bir dönemden bahsediyoruz ki her ayrıntısında bir incelik var. Bu zarafeti kapı tokmaklarında bile görüyoruz.
Osmanlı döneminde manasız hiçbir şey yok denilebilir. Yaptıkları her şeyde derin ve şaşırtıcı anlamlar gizli. Öyle ki kapı tokmakları da bunlardan bir tanesi idi…
Osmanlı döneminde kapı tokmakları iki çeşitti; biri ince ses çıkaran, diğeri kalın ses çıkaran tokmaktı.
Peki bu ince-kalın ses ayrımı ne içindi?
Kalın ses çıkaran, kapının sağında olan tokmak beyefendiler için; ince ses çıkaran ve kapının solunda diğer tokmağa göre biraz daha süslü olan tokmak ise hanımefendiler içindi. Kapıda bekleyen bir hanımefendi ise ev sahiplerinden de bir hanımefendi açardı kapıyı. Aynı şekilde kapıyı çalan bir beyefendi ise ev sahiplerinden de bir beyefendi açardı kapıyı.
Tabii bu tokmakların özellikleri sadece bununla bitmiyordu. Ev sahibi bir yere gittiğinde ziyaretine gelenlere ‘evde yokum’ mesajını vermek için kapı tokmağına bir ip asardı. Bu ipin uzunluğu ev sahibinin gittiği yerin mesafesini belirtmek içindi. Kısa ip asılmışa gittiği mesafenin yakın bir yer olduğu anlamına gelir, eğer ipin ucuna düğüm atılmışsa ev sahibinin uzun bir süre gelmeyeceğinin mesajını verirdi. Ev sahibinin ziyaretine gelenler ise eğer yakın bir yerden gelmişlerse ipin üst kısmına, uzaktan geliyorlarsa da alt kısmına düğüm atarlardı. Eğer şehir dışında bir yerden geliyorlarsa ipe halkalı düğüm atarlardı.
Bahsettiğimiz bu kapı tokmaklarını sıradan bir kapı zili olarak düşünmeyelim. İnsanlar arasındaki karşılıklı nezaketin, muhabbetin, sevginin vs artmasına küçük bir vesile...
Kapı tokmağı bunca güzelliğin arasından sadece bir tanesiydi. Tarihimizde bilinmeyi/öğrenilmeyi ve aktarılmayı bekleyen daha nice güzellikler saklı.
Seleme Deveci
(Paye Haber Editörü)
Kaynak: Haber Merkezi
En Çok Okunan Haberler