OSMAN GAZİ KİMDİR?

Osman Gazi farklı farklı isimlerle anılırdı, bu isimlerden bazıları; Kara Osman, Fahruddin ve Mu’înüddin isimleridir. Sultanlığı boyunca emir/bey olarak anılırdı. Yaşamını yitirmeden önce uc beyi olduğundan dolayı vefatından sonra da Han ve Sultan olarak anılmaya devam etti. Osman Bey, henüz babasının sağlığı yerinde iken Eskişehir’e yakın İstburnu köyünde ikamet eden Şey Edebali’nin kızı Mal Hatun ile evlenmiştir. Osmanlı yazarlarının kimisi Mal Hatun ile evlenmesinin bir rüya neticesinde gerçekleştiğinden söz ederler.

1281 yılında babası Ertuğrul Bey’in vefat etmesi üzerine yerine geçmiştir.  Osman Gazi, silah arkadaşları Gazi Abdurrahman, Konur Alp, Akça Koca, Samsa Çavuş, Kara Tekin ve Turgut Alp gibi gaziler ile birlikte babasından kalan araziyi büyütmek için Bizans tekfurlarına karşı beraber mücadele etmişlerdir. İlk olarak 1287 yılında Domaniç Muharebesinde İnegöl tekfurunu yenerek Karacahisar’ı aldı ve buraya Dursun Fakih’i ilk Osmanlı kadısı olarak tayin etmiştir. Daha sonra Osman Gazi Göynük taraflarını da almıştır.

Ömrü boyunca devlet hazinesinden tek kuruş almamış olması onun ne kadar tok gözlü ve büyük bir mücahid olduğunun göstergelerindendir. O çok dürüst, adaletli, merhametli bir uc beyiydi.  Vefat ederken oğluna çok meşhur olan vasiyeti:

“Oğlum, Allah (cc) ‘ın emrinden başka iş işlemeyesin. Bilmediğini şeriat ulemasından sorup anlayasın. Sana itaat edenleri hoş tut. Askerine in’amı, ihsanı eksik etme. Nerede bir ilim sahibi duyarsan ona rağbet göster. Askerine ve malına gurur getirip, şeriat ehlinden uzaklaşma. Bizim maksadımız, gayemiz Allah (cc) yolu ve Allah (cc) ‘ın dinini yaymaktır. Yoksa kuru kavga ve cihangirlik davası değildir. Sana da bunlar yaraşır.”