OSMANLI'DA HAYVAN DOSTLARIMIZA VERİLEN KIYMETİ HARBİYE

Hayvanlara verilen değer deyince de aklımıza ilk olarak Osmanlı Dönemi gelmeli. Osmanlı Dönemi’nde insanların olduğu gibi hayvanların da hakları vardı.

“Yaratılanı yaratandan ötürü sevmek” cümlesini her daim kendilerine düstur edinen Osmanlı, hayvanlara da en güzel ilgiyi göstermiştir. Yük hayvanlarına, binek hayvanlarına, sokak hayvanlarına vs her birine ayrı ayrı haklar tanınmıştır. Bu haklardan bahsedecek olursak:

Yük hayvanlarına; taşıyabileceğinden fazla yük taşımaması ve beslenmelerine dikkat edilmesi gerektiğinin üzerinde önemle durulmuştur.

Binek hayvanlarına; haftada bir gün, Cuma günü tatil verilirdi. Cuma günleri atlara yük yüklenmez ve taşımacılıkta da kullanılmazdı. Beslenmelerine dikkat edilir ve kapasitesinin üzerinde yük yüklenmezdi. İnsanların bu yasağı her hangi bir nedenden dolayı çiğnememeleri için de o güne özel çivili semer kullanılması ve hamal kethüdasından bu karara taviz gösterilmemesi gerektiği de vurgulanmıştır.

Güvercinlere de çok önem verilmiştir. Onların beslenmesinden sorumlu kimseler, devlet tarafından seçilir ve güvercinlere yem atma görevi verilirdi.

Hayvanlara eziyet edilmemesi için beygir yüklerine de sınır koyulmuştur. Bir beygir yükü en fazla 120 kilo olabilirdi, fazlasına para cezası kesilirdi.

Sokak hayvanlarını ezenlere de cezai işlem uygulanırdı. Onlara da eziyet edilemezdi.

Tabii bunlarla sınırlı kalmayıp yaban hayatı da koruma altındaydı. Çıkarılan “Zabıta-i Saydiyye Nizamnamesi” nde denizde ve karada keyfi olarak hayvanlara zarar vermek isteyenlerin önüne geçilmiştir.

Kuş yuvasını bozmak dahil hayvanlara verilecek her tür zararın önüne cezalarla geçilmişti. Hayvanlara verilen önem ve değer en güzel şekilde gösterilmiş. Günümüzde hayvan haklarından bahsediyoruz ama geçmişte onlara gösterilen değeri, önemi en güzel şekilde ecdadımız göstermiş hem de ikinci bir örneği olmadan.

Seleme Deveci

(Paye Haber Editörü)