“NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR”: OSMANLI DÖNEMİ’NDE RAMAZAN BAYRAMI
“NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR”: OSMANLI DÖNEMİ’NDE RAMAZAN BAYRAMI
Osmanlı Dönemi, kültür ve gelenek bakımından çok zengin bir millettir. Dini vecibelerini Hakk’ın razılığını gözeterek yerine getirme çabasındalardı.
Haber Giriş Tarihi: 10.04.2024 13:03
Haber Güncellenme Tarihi: 10.04.2024 13:03
Kaynak:
Haber Merkezi
Osmanlı Dönemi, kültür ve gelenek bakımından çok zengin bir millettir. Dini vecibelerini Hakk’ın razılığını gözeterek yerine getirme çabasındalardı.
Osmanlı’da Ramazan Bayramı “ıyd-ı fıtır” olarak geçmektedir. “Iyd” Arapçada dönmek manasına gelir, “fıtr” ise iftar açmak anlamına gelir.
On bir ayın sultanı ramazanı en güzel şekilde karşılayan Osmanlı, ramazanın bitmesine on beş gün kala bayram hazırlıklarına başlardı. Ramazan bayramının gelişinde de ramazan orucunun başlangıcı gibi yine hilal gözlenirdi. Hilali gözlemek için de görevliler olurdu. Hilali gördüklerinde kadılara haber verilip halka duyurulurdu. Hava çok bulutlu olup hilal görülmediğinde ise oruç otuz güne tamamlanırdı. Arefe gününde ikindi namazının ardından topların atılmaya başlanması bayramın habercisiydi. Bayramın bir başka habercisi olarak da kandiller yakılırdı. Arefe gecesinde camilerin minarelerine kaftanlar giydirilir ve mahya olarak da bir hat yolu çekilirdi. Bu hat yolu Ramazan’ın yolculuğu manasına gelirdi.
Ramazanın bitişine üzülüp bayramın gelişine heyecanlanan halk, hemen bayram hazırlıklarına koyulurdu. Osmanlı Dönemi’nde oruç ne kadar kıymetliyse bayram da o kadar kıymetliydi. Bayramı coşkuyla, muhabbetle karşılıyorlardı. İslam dinine göre her zaman temiz giyinmek esastır. Bayramda da temiz, özenli giyinmek sünnettir. Halk bayram için terzilere yeni kıyafetler diktirmeye giderlerdi. Maddi durumu iyi olan insanlar ihtiyaç sahiplerine de bayramlık kıyafetler diktirmeyi ihmal etmezlerdi. Elbette ki bu hazırlıklar sadece kıyafetlerle sınırı değildi. Temizlik imandan gelir sözü düstur edilerek günler öncesinden evlerde başlayan temizlik telaşı bayrama kadar sürerdi.
Nihayetinde bayrama erişildiğinde bayramlaşmalar sabah namazına müteakip başlardı. Osmanlı’da bayram panayırları olurdu. Halk için pek kıymetli olan bu panayırlarda Karagöz-Hacivat oyunları, Ramazan manileri gibi etkinlikler bayram boyu devam ederdi.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
“NEREDE O ESKİ BAYRAMLAR”: OSMANLI DÖNEMİ’NDE RAMAZAN BAYRAMI
Osmanlı Dönemi, kültür ve gelenek bakımından çok zengin bir millettir. Dini vecibelerini Hakk’ın razılığını gözeterek yerine getirme çabasındalardı.
Osmanlı Dönemi, kültür ve gelenek bakımından çok zengin bir millettir. Dini vecibelerini Hakk’ın razılığını gözeterek yerine getirme çabasındalardı.
Osmanlı’da Ramazan Bayramı “ıyd-ı fıtır” olarak geçmektedir. “Iyd” Arapçada dönmek manasına gelir, “fıtr” ise iftar açmak anlamına gelir.
On bir ayın sultanı ramazanı en güzel şekilde karşılayan Osmanlı, ramazanın bitmesine on beş gün kala bayram hazırlıklarına başlardı. Ramazan bayramının gelişinde de ramazan orucunun başlangıcı gibi yine hilal gözlenirdi. Hilali gözlemek için de görevliler olurdu. Hilali gördüklerinde kadılara haber verilip halka duyurulurdu. Hava çok bulutlu olup hilal görülmediğinde ise oruç otuz güne tamamlanırdı. Arefe gününde ikindi namazının ardından topların atılmaya başlanması bayramın habercisiydi. Bayramın bir başka habercisi olarak da kandiller yakılırdı. Arefe gecesinde camilerin minarelerine kaftanlar giydirilir ve mahya olarak da bir hat yolu çekilirdi. Bu hat yolu Ramazan’ın yolculuğu manasına gelirdi.
Ramazanın bitişine üzülüp bayramın gelişine heyecanlanan halk, hemen bayram hazırlıklarına koyulurdu. Osmanlı Dönemi’nde oruç ne kadar kıymetliyse bayram da o kadar kıymetliydi. Bayramı coşkuyla, muhabbetle karşılıyorlardı. İslam dinine göre her zaman temiz giyinmek esastır. Bayramda da temiz, özenli giyinmek sünnettir. Halk bayram için terzilere yeni kıyafetler diktirmeye giderlerdi. Maddi durumu iyi olan insanlar ihtiyaç sahiplerine de bayramlık kıyafetler diktirmeyi ihmal etmezlerdi. Elbette ki bu hazırlıklar sadece kıyafetlerle sınırı değildi. Temizlik imandan gelir sözü düstur edilerek günler öncesinden evlerde başlayan temizlik telaşı bayrama kadar sürerdi.
Nihayetinde bayrama erişildiğinde bayramlaşmalar sabah namazına müteakip başlardı. Osmanlı’da bayram panayırları olurdu. Halk için pek kıymetli olan bu panayırlarda Karagöz-Hacivat oyunları, Ramazan manileri gibi etkinlikler bayram boyu devam ederdi.
Kaynak: Haber Merkezi
En Çok Okunan Haberler