Osmanlı'nın en meşhur şairlerinden Şair Nabi'nin hayata ışık tutan 10 şiir.
Haber Giriş Tarihi: 15.02.2024 14:45
Haber Güncellenme Tarihi: 15.02.2024 14:45
Kaynak:
Haber Merkezi
ŞAİR NABİ’DEN ON ŞİİR
Kısaca Şair Nabi Kimdir?
Şair Nabi 1642 de Urfa’da doğdu. Nabi mahlasıyla tanınsada asıl adı Yusuf’tur. Çocukluğu ve gençlik yılları Urfa’da geçen Nabi burada iyi bir eğitim almış, Arapça ve Farsça öğrenmiştir.
Bir rivayete göre arzuhalcilik yaptığı dönemde bir mutasarrıfın etkisiyle İstanbul’a gitmiştir.
Sultan IV. Mehmed’in damadı Mustafa Paşayla tanışması Nabi’nin hayatını değiştirir.
Mustafa Paşa’nın Nabi’yi divan katibi yapmasıyla, dönemin ünlü şairleri tarafından tanınır ve şiirleri takdir görmeye başlar.
Sizlere daha iyi hizmet sunabilmek adına sitemizde çerez konumlandırmaktayız. Kişisel verileriniz, KVKK ve GDPR
kapsamında toplanıp işlenir. Sitemizi kullanarak, çerezleri kullanmamızı kabul etmiş olacaksınız.
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.
MEŞHUR ŞAİR NABİ'NİN 10 ŞİİRİ
Osmanlı'nın en meşhur şairlerinden Şair Nabi'nin hayata ışık tutan 10 şiir.
ŞAİR NABİ’DEN ON ŞİİR
Kısaca Şair Nabi Kimdir?
Şair Nabi 1642 de Urfa’da doğdu. Nabi mahlasıyla tanınsada asıl adı Yusuf’tur. Çocukluğu ve gençlik yılları Urfa’da geçen Nabi burada iyi bir eğitim almış, Arapça ve Farsça öğrenmiştir.
Bir rivayete göre arzuhalcilik yaptığı dönemde bir mutasarrıfın etkisiyle İstanbul’a gitmiştir.
Sultan IV. Mehmed’in damadı Mustafa Paşayla tanışması Nabi’nin hayatını değiştirir.
Mustafa Paşa’nın Nabi’yi divan katibi yapmasıyla, dönemin ünlü şairleri tarafından tanınır ve şiirleri takdir görmeye başlar.
Şair Nabi’ye Ait On Şiir
1-Sakın Terki Edepten
Sakın terk-i edebden kûy-ı mahbûb-ı Hudâ'dır bu
Nazargâh-ı İlâhî'dir Makâm-ı Mustafâ'dır bu
Felekde mâh-ı nev Bâbü's-Selâm'ın sîneçâkidir
Bunun kandîlî Cevzâ matla-ı nûr u ziyâdır bu
Habîb-i Kibriyâ'nın hâbgâhıdır fazîletde
Tefevvuk kerde-i Arş-ı Cenâb-ı Kibriyâ'dır bu
Bu hâkin pertevinden oldu deycûr-ı adem zâil
Amâdan içti mevcûdât çeşmin tûtiyâdır bu
Mürâât-i edeb şartıyla gir Nâbî bu dergâha
Metâf-ı kudsiyândır busegâh-ı enbiyâdır bu
2- Bâğ-ı Dehrin Hem Hazânın Hem Bahârın Görmüşüz
Bâğ-ı dehrin hem hazânın hem bahârın görmüşüz
Biz neşâtın da gâmın da rûzgârın görmüşüz
Çok da mağrûr olma kim meyhâne-i ikbâlde
Biz hezârân mest-i mağrûrun humârın görmüşüz
Top-ı âh-ı inkisâra pây-dâr olmaz yine
Kişver-i câhın nice sengîn hisârın görmüşüz
Bir hurûşiyle eder bin hâne-i ikbâli pest
Ehl-i derdin seyl-i eşk-i inkisârın görmüşüz
Bir hadeng-i cân-güdâz-ı âhdır sermâyesi
Biz bu meydânın nice çâbük-süvârın görmüşüz
Bir gün eyler dest-beste pây-gâhı cây-gâh
Bî-aded mağrûrun sadr-ı i’tibârın görmüşüz
Kâse-i deryûzeye tebdîl olur câm-ı murâd
Biz bu bezmin Nâbîyâ çok bâde-hârın görmüşüz
3- Beni Şad Eylemedin
Beni şad eylemedin sen dahi naşad olasın
Şu’le-i ah-i garihan gibi berbat olasın
Künç-i hicrane olup sen de benim gibi esir
Ruz ü şeb destzen-i damen-i feryad olasın
Vere nehl-i emelin meyve-i eşg-i hırman
Bir sitem kâre niyaz etmeğe mu’tad olasın
Ruzigâr eylesün eflâke gubarın peyvend
Göreyim pazede-i leşker-i bîdad olasın
Telhkâm-i sitemin gör ne çekermiş bilesin
Sen de zehrabe hor-i kâse-i hussad olasın
Eyledin Nabi-i biçareye çok cevr ü sitem
Yok ümidim ki mükâfatdan âzâd olasın
4- Ey Hüdhüd-i Ümmid Sabadan Mı Gelürsün
Ey name sen ol mahlikadan mı gelürsün
Ey hüdhüd-i ümmid Sabadan mı gelürsün
Alûda-i hundur yine daman ü giriban
Ey gamze-i hunhar gazadan mı gelürsün
Şevkin var olup satmağa erbab-i niyazı
Sevdakeri-i Suk-i Münadan mı gelürsün
Teşrife bu şeb va’di ol şem’-i ümidin
Ey hab-i siyehbat uşadan mı gelürsün
Bu secda-i bîhude nedir her kademinde
Ey hame-i bîmağz likasan mı gelürsün
Etmiş sana dilhastelerin haleti tesir
Ey çeşm-i siyah dar-i şifadan mı gelürsün
Her bir yere muyünden akar âb-i letafet
Derya-yi letafetde şinaden mı gelürsün
Zahid bizi tahvif ile teşvişe düşürme
Sen mahkeme-i ruz-i cezadan mı gelürsün
Bilmem ne için varmış idin kûyüne ey eşg
Tahrik-i gazabden mi ricadan mı gelürsün
Nabî gazeli gibi hoşayendeliğin var
Ey bad-i revenbahş Rühadan mı gelürsün
5- Ah ü Zarım Söylesün
Yare vursun peyk-i nalem ah ü zarım söylesün
Ab-i çeşm-i girye-i bîihtiyarım söylesün
Çâ çâk-i sine versün mevce-i gamdan haber
Zahm-i humpaş-i derunüm inkisarım söylesün
Gonca gülsün gül açılsun cuy feryad eylesün
Sen dur ey bülbül biraz gülşende yârım söylesün
Arzu-yi vasl ile şebzindedar olduklarım
Girye-i hasretle çeşm-i ihtizarım söylesün
Bende kudret edaye harf-i şevki Nabiya
Hame-i rengin sarir-i bîkararım söylesün.
6-Usandık
Bir devlet içün çerha temennadan usandık
Bir vasl içün ağyara müdaradan usandık
Hicran çekerek zevk-i mülakatı unuttuk
Mahmur olarak lezzet-i sahpadan usandık
Düşdük kati çoktan heves- i devlete amma
Ol daiye-i dağdağa fermadan usandık
Dil gamla dahi dest ü giribandan usanmaz
Bir yar içün ağyar ile gavgadan usandık
Nabi ile ol afetin ahvalini naklet
Efsane-i mecnun ile Leyla'dan usandık
7- Arus-i Kâmı Niçün Namurade Vermezler
Arus-i kâmı niçün namurade vermezler
Müyesser olsa bile rugüşade vermezler
Ne denlü eyler isen arzıhal-i suz ü güdaz
Nüvişte-i ezlîden ziyade vermezler
Olurdu her kişi maksudu denlü hahişker
Yazık meta-i muradı mezade vermezler
Eder harab ya olmaz mideye vasıl
Bu bezm-i köhnede vezn üzre bade vermezler
Eğerçi sofa-i şatrecdir bu kevn ü fesad
Bakılsa müft sana bir piyade vermezler
Felek senin tutalım destine reh-i fursat
Heman bu denlü cihanı fesade vermezler
Bu köhne metbah-i âlemde kimseye Nabî
Neval-i ayşi dem-i iştihare vermezler
8-Eyliyemem
Dili hahişker-i cah-i der-i şah eyliyemem
Yok yere ruy-i temenna-yi sipay eyliyemem
Halkdan gönlümün ol mertebedir vahşeti kim
Aksinı adem deyü mir'ate nigâh eyliyemem
Zur-i serleşker-i gam def'ine aklını var iken
Saye-i şişe-i sahbayi penah eyliyemem
Düşer ibram-i ahibba ile ya gafletle
Yoksa ben kasd ile tedbir-i günah eyliyemem
Nice def'eyleyeyim suz-i dili ey Nabî
Yari görsem dahi şerm eylerim ah eyliyemem
9- Aguş Açtı Hasret
Şevk-i teniyIe cûde olup pare pare mevc
Aguş açtı hasret ile kadd-i yare mevc
Bassan kenar-i cuye kadem paybus içün
Birbirini basup gelür ey dil kenare mevc
Aguşe çekti cû seni asma ki sevkden
Cû-yi sirişk~i didede gelmez şümare mevc
Zevk-i visal cûlara amedşüd ettirir
Durmaz heva- yi vasIın ile bir karare mevc
Düşmüş hava-yi cism-i lâtifiyle Nabiya
Leyl ü nehar keşmekeş-i intizare mevc
10- Canane Bizimdir
Giryan isek ey dil n’ola canane bizimdir
Bahr-i gamiz ol gevher-i yekdane bizimdir
Sofi senin olsun yürü var gerdiş teshih
Biz rindleriz gerdiş-i peymane bizimdir
Huccetle senindir bilürüz savmea zahid
Ferman-i şeh-i aşk ile meyhane bizimdir
Peymaneşümar olmağiçün lazım olursa
Senden çekeriz sübha-i saddane bizimdir
Kimdir bizi men’eylecek bağ-i cinandan
Mevrus-i pederdir gireriz hane bizimdir
Hirba ko dolaşsun serine mihr-i münirin
Biz şem'a-i bezmiz per-i pervane bizimdir
Akl olsa safara-yi husumet bize Nabî
Gam çekmeziz andan dil-i divane bizimdir
Kaynak:
haliliye.bel.tr
antoloji.com
Hazırlayan:
Yusuf Bilal Dönmez
Kaynak: Haber Merkezi
En Çok Okunan Haberler