Minare, İslamiyette müslümanlar için kıymetli bir yere sahiptir.
Peygamber Efendimizin (sav) döneminde Bilal-i Habeşi ezan okumak için Mescid-i Nebevi’nin kıble duvarında bulunan ve “üstüvane”(silindir) diye adlandırılan özel bir yer ayrılmıştı. Bilal-i Habeşi, ezan okuyacağı vakitlerde ip ile üstüvane denen yere tırmanarak çıkarmış.
İlk minare MS 661-750 yılları arasında Şam Ulu Camii’ne Emevi Halifeleri tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. Minare, zamanla İslam dini için önemli bir yere sahip olur ve klasik Osmanlı döneminde en olgun seviyeye ulaşmıştır.
Kısaca minarenin ana hatlarından bahsedecek olursak; kürsü, pabuç, petek, şerefe, gövde, alem ve külah kısımlarından oluşmaktadır.
“Beyaz minareler ve esrarengiz eski evler, çatıdaki leylekler, çeşmedeki dilenci, Arnavut kaldırımları ve hepsinden önemlisi, masmavi gökyüzü ve yıldızlarla dolu gece sihrin ve romantizmin en önemli unsurları değil midir?” (Mazower)
Selem Deveci
(Paye Haber Editörü)