İcazet geleneği ilk olarak hadis ilminde verilerek başlanmış ve sanat dallarında da kullanılmaya başlanmıştır. İcazet, bir nevi artık bu ilimde/sanatta ciddi bir seviyeye gelmenin manasının alameti vesikasıdır. Ne yazıktır ki günümüzde icazetsiz hocaların sayısı bir hayli artmaktadır. Vasıflı veya vasıfsız olmasına bakılmaksızın kendilerinde eğitim verme hakkı görmektedirler. Bu kesinlikle doğru değildir. Şunu unutmamak gerekir: “Usul olmadan vusul olmaz.”. İcazeti olmayan hocaların hepsi çok bilgisizdir diyemeyiz bu emeklerine ve kendilerine saygısızlık olur nezdimce.
Bir ilimde veya sanatta ciddi bir seviyeye geldikten sonra talebenin ders aldığı icazetli hocasından/üstadından icazet alması gerekir. Doğru olan budur. İcazet geleneği en güzel şekilde Osmanlı döneminde icra edilmiştir. Talebelerin bir hocadan ders almadan önce icazetli olup olmamasına dikkat etmesi en önemli hususlardan biridir.
Hat sanatında da bu böyledir. İcazeti olmayan hocalardan ders alınmaz, alınmaması gerekir. İcazet alabilmek için de baya bir emek vermek gerekir.
Şu hususu unutmamak da fayda var; her sanat dalında icazet şart değildir.
Seleme Deveci
(Paye Haber Editörü)